yanması zor ağaç dikilmesi gerekliliği

• kayın gibi sert ağaçların hem ormanı daha serin tuttukları hem de daha zor yandıkları biliniyor hatta doğa yürüyüşü yapanlar hep söylerler çam ormanlarında daha sıcak olur nemli olur hava özellikle yazın trekking yapanlar çok iyi bilir bunu.
• çok haklı bir öneri. bence de önce tüm ülke tıraşlanmalı, sonra da en uygun ağaçlar ihale yoluyla milyar dolarlara alınmalı ve dikilmeli. çünkü ormanlar tam olarak böyle oluşur, insan eliyle. hatta ormanda yaşayacak hayvanlar için de anket açılmalı, yırtıcı olmayan, sevimli hayvanlar bu ormanlara yerleştirilmeli.
• doğru önerme. ağaçlandırmanın da mühendisliği düzgün yapılmalı. kayın ile ilgili kısmı da doğrudur. ayrıca çam ağaçlarının yangını sıçratması da kayın tipi ağaçlara göre daha fazla. üstteki yazar arkadaşın dediği gibi tıraşlanarak değil tabi ki ama yananların yerine en azından kayın dikelebilir.
• insanoglundaki kötülüğe engel olabilecek doğal bir bariyer olsa keşke ama yok,
• bunca hengamenin arasında nihayet mantıklı bir başlık gördük sözlükte.
  
  t: gündemde kalması gereken gereklilik.
• kulağa pratik ve çözüm gibi geliyor, ama bu konu düşündüğümüzden daha karmaşık.
  
  burada önemli bir nokta var: bu bahsedilen alanlar, yaşam alanlarıdır; bina, yol ya da inşaat yöntemi değiller. yani orman alanlarına uygulanan çözümler, yapılaşma prensiplerinden farklı ve çok daha karmaşık ekolojik dengeleri gözetmek zorunda.
  
  ormanlar ekosistemlerdir; biyoçeşitlilik ve doğal denge açısından hassas yapılardır. sadece yangına dayanıklı türleri dikmek, ekosistemde önemli dengesizliklere yol açabilir. çünkü birçok canlı türü, o bölgenin doğal, mevut ağaç türleriyle birlikte yaşamaya adapte olmuştur.
  
  öte yandan, çam ağaçları gibi bazı türlerin yangına belli ölçüde adapte olduğunu da biliyoruz. örneğin, çam kozalaklarının açılması için yüksek ısı gerekir ve bu sayede yangın sonrası tohumlarının yayılımı sağlanabilir. bu açıdan yangın, çam ormanlarının doğal yenilenme sürecinin de bir parçasıdır.
  
  ancak burada asıl üzerinde durmamız gereken nokta, doğal yangın döngüsü ile insan kaynaklı ve benzeri yangınları birbirinden ayırmaktır. kundaklama, ihmal veya bilinçsiz davranışlarla çıkan yangınlar, doğal döngüyü bozup ormanları yok ediyor. bu doğal yenileme sürecinin önüne geçiyor.
  
  bu nedenle, “doğal döngü” ve “yapay” arasındaki farkı anlamak gerekiyor her şeyden öte.
  
  yangına dayanıklı ağaç dikmek de tek başına çözüm değil, orman ekosisteminin bütüncül şekilde ele alınması ve yangınların doğal rolü ile insan kaynaklı zararlarının ayrışması arasında farkı göz önüne almak gerek.
• meşe, kayın, gürgen, zeytin ağacı, karaağaç ,akasyaymış en zor yananlar.chatgpt'ye sordum...en kolay yanan çam.çamdan vazgeçmek lazım biraz sanki artık.
• her tarafa cam dikilmesi zaten yıllardır süregelen bir bilimsizlik örneğidir. neredeyse fotosentez yapmaya bile erinen bir ağaç bu.
• hem yangın dayanınıklığı yüksek, hem de yansa bile kökü (yumrusu) canlı kalan ve tekrar yeşeren, yerel türde ağaçlar dikilmelidir. örneğin zeytin veya keçi boynuzu ağacı aklıma ilk gelenler. elbette coğrafyaya göre hangi ağaçlar olduğu uzmanlar tarafından tespit edilir. bölgesel olarak doğanın dengesi bozulmayacak şekilde tür dağılımı yapılabilir. kaldı ki her ağaç her coğrafyada yetişmeyecektir. ama ezberletilmiş gibi gidip de hemen çam ağacı ekmek gerçekten yersiz geliyor bana. zaten çam, tohumdan çıkabilen bir ağaçtır, yani kendiliğinden de çıkar. üstelik yangın dayanımı yoktur, hatta bizim kızıl çamımız avrupadaki türlere kıyasla daha çıralıdır.
  
  elbette gerekli görülen miktarda çam yine olmalı. neticede arılardan sincaplara kadar çam ağacına bağımlı olan bir çok canlıyı da unutmamak gerek.
  
  özetle, ezberi bozup, sadece kızıl çam değil, başka türlerin ekimi üstünde de çalışmalıyız.
• bölgenin endemik ağaç türleri çıralı çamlar ve çalılar zaten insanlar da ondan çam dikiyor, egenin yazına kayın mı dayanır?