6 entry daha
  • anlam arayışı
  • hızlı olmak zorunda olmak.
  • hızlı tüketim.
  • hızlı tüketim tükenmişlik sendromu
  • hiç nedenini bilmediğim şekilde ağlıyorum son zamanlarda. bence yapılan iş de etkiliyor. işimi de sevmiyorum zaten.

    iyi bir yaşam için belli kriterler var. doğasızlık, yolda ve işte geçen devasa zaman arkadaşsızlık hobisizlik gibi şeyleri getiriyor. sonra internet bağımlılığına evriliyor. sonra da hüzün ve mutsuzluk.

    bunun için mi geldik bu dünyaya. çalışmaktan başka bir şey yapamıyoruz
  • klasik insanlar?? modern den kasıt ne ??
  • tek başına tatile çıkmak: yanında paylaşacak kimsenin,
    fotoğrafını çekecek, birlikte fotoğraf çekileceğin kimsenin olmaması.

    genel anlamda; yalnızlık.

    kendi nedenlerim bunlar.
    başkalarını bilemem.

    yanımda;
    evlenmeden de hayatı paylaşacak bir kadın olsun istiyorum.

    beyaz tenli, 1.50-1.69 boyunda,
    80 kg. civarı bir kadın olsun,
    ankara'da yaşasın mümkünse.

    evren!
    gör bunları artık!*
  • kapitalizm, doğadan ve topraktan uzaklaşma, kendine ve emeğine yabancılaşma, kentleşme, dikey mimari, trafik, anlamsızlık, ego.
  • gerçekten insan olmaları. hızlı tüketim, hızlı solunum, hızlı otomobil yazanlara bakmayın. birey, kendi hayatını kontrol edebilecek imkanlardan arındırıldı.

    tam bir günün yarısını sadece nefes almak pahasına çalışarak geçiriyor. gün içinde ülke gündemi üzerinden dolaylı, kendi çalışma koşulları üzerinden ise doğrudan negatife maruz bırakılıyor.

    ben de bazen kullanırım, gençlerin, bugünün çocuklarının geleceği çalınıyor diye. peki an'ı çalınan şimdinin insanları? gün sonunda iki kahve, bira içebilmek uğruna yapılan mesailer?..

    bugün çalıştığım işten kovulursam yarın ne olacak endişesinin yarattığı daha çok performans sergileme, daha çok ödün verme durumu...

    sokaklarda, caddelerde tek kıvılcımla patlamaya hazır, tahammülsüz, hoyrat, hoşgörüsüz insanların mutsuzluğunun sebebini "hızlı tüketim" ile açıklamaya çalışmak ne kadar da komik :)

    doğduğu günden bu yana hiçbir zaman yeterli beslenmemiş, yaşadığı ülkenin bir şehrini dahi sokaklarını ezbere bilecek kadar karışlamamış, sayısız antik kentten, binlerce koydan herhangi birine adım atamamış, ülkesinin ovalarını, dağlarını yalnızca bir şehirden başka bir varış noktasına giderken otobüsün, biraz şanslıysa otomobilin camından görmüş insanların mutsuzluğundan bahsederken "hızlı tüketim" kalıbını kullanmak "hızlı ahmaklık" emaresidir.

    neoliberallerin, hakikatin konuşulmaması adına, bireyin mutsuzluğunu tekilleştirip sorumluluğunu da zamane ruhuna bağlaması tam gerzeklerin bayılacağı bir öğündür.

    milyonların mahrum bırakıldığı imkanlar üzerinden mutsuzluğa sürüklenmesini bir sentetik uyuşturucu etkisinin düşüşüyle eş tutan bu kişilere kulak vermeyi bırakın.

    sistem size borçlu, kendinizi sömürmekten, eksikliğinizi aramaktan vazgeçin. modern insanın mutsuzluğunun sebebi kapitalizmin kendisi ve onun sizden çaldıkları. eksik hissediyorsanız, mahrum bırakılıyorsunuzdur. kendinizi değil, kimin, sizi neyden mahrum bıraktığına bakın. bunu kendiniz için yapın.

    ekleme: iki aşağıda bir arkadaşımız fikri, mülkiyet olarak gördüğü için miras olarak almış olacak ki, sistemin aksaklıklarını görme becerisine sahip kişileri de aynı şeyle itham ediyor.

    sayesinde ülkede asgari ücretle çalışan yüzde 60'ın mutsuzluğunun sebebinin de yoksulluk değil sosyalist fikirler olduğunu öğrendik :)
115 entry daha
hesabın var mı? giriş yap